Anksiyete: Yaklaşmakta olan tehdit veya stres unsuruna karşı korku, kaygı ve huzursuzluk benzeri duyguların ani, yoğun ve şiddetli bir biçimde görüldüğü psikolojik bir bozukluktur. 

Anoreksiya Nevroza: Hem kilo alma korkusu hem de psikolojik faktörlere bağlı vücuda kalori alımının sınırlandırılması ya da hiç alınmaması sonucu aşırı kilo kaybına neden olan yeme bozukluğudur.  

BDT: Bilişsel Davranışçı Terapi. BDT, bir terapi şeklidir. Bu terapi şeklinde, danışanın duygu ve davranışlarının, düşüncelerine göre belirlendiği gerçeğinden hareket edilir ve danışanların bilişlerine ve inançlarına odaklanılır. 

Bireysel Terapi: Psikoterapinin tek bir bireyle, psikolog – danışan şeklinde gerçekleştirilmesidir. 

Bulimia Nevroza: Genellikle kısa bir süre içinde aşırı yiyecek tüketiminin sık tekrarlanması ve hemen ardından fazla kalorilerden kurtulma düşüncesiyle kendi kendine kusmak, uzun süre yemek yememek ve aşırı egzersiz yapmak şeklinde süren ciddi bir yeme bozukluğudur.  

Cinsel Kimlik Bozukluğu: Cinsel kimlik bozukluğu (cinsiyet disforisi), kişinin biyolojik cinsiyeti ile kendini hissettiği cinsiyetin farklı olmasıdır.  

DEHB: Açılımı Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bir bozukluktur. DEHB; çocuklarda odaklanamamaya, aşırı hareketli olmaya, düşünmeden hareket etmeye ve dürtüsel davranışlar sergilemeye neden olan nörogelişimsel bir bozukluktur. 

Disleksi: Sesleri tanıma, seslerin harfler ve kelimeler ile ilişkisini anlayamama nedeniyle okuma güçlüğüne neden olan bir tür öğrenme bozukluğudur. 

Distimi: Kişinin uzun süreler üzüntü, içe kapanıklık, melankoli, aşırı düşünme, sevinçten yoksunluk ve kişisel yetersizlikten dolayı endişe durumlarını hayatında alışkanlık haline getirmesi sürecine verilen, kronik depresyon durumu olarak tanımlanmaktadır.  

Ergen Terapisi: Ergenlerle gerçekleştirilen; ergenlerin içinde bulunduğu çağa, gelişim özelliklerine, düşünce yapılarına, yaşadıkları sorunlara, davranışlarına vb. odaklanılan terapi alanıdır.  

Fobi: Bir duruma karşı duyulan korkunun kişinin günlük hayatını olumsuz yönde etkileyecek kadar aşırı olmasıdır. Fobiler insanlarda sıklıkla görülen anksiyete bozukluklarıdır.  

Grup Terapisi: Psikoterapinin ya da psikolojik danışmanın birden fazla kişiyle, belirli bir grupla gerçekleştirilmesidir. Terapi sürecini yürüten kişiye lider, danışanlara ise grup üyeleri denir.  

Hipokandriyazis: Hastalık kaygısı ya da hastalık hastalığı olarak da adlandırılır. Bireyin sürekli bir şekilde hasta olacağına dair aşırı korku yaşamasıdır.  

İnsomniya: Uykuya dalmanın güç olduğu, kişinin uykuyu sürdürmekte zorlandığı ve yetersiz uykunun görüldüğü bir uyku bozukluğudur.  

Kaçıngan Bağlanma: Bireyin yakınlık ve bağlılıktan kaçınma eğilimi göstermesidir. Bu kişiler duygusal ifadelerden uzak durma eğiliminde olup ilişkisine mesafe koyar.  

Libido: Cinsel istek ve arzu olarak adlandırılabilir. Bireyin cinsel enerjisidir.  

Majör Depresyon: Kişinin sürekli üzgün bir ruh halinde olması ve keyif aldığı işlere karşı duyduğu ilginin azalmasıyla kendisini gösteren bir rahatsızlıktır. Bunların yanında enerji düşüklüğü, intihara eğilimli bir düşünce yapısı, değersizlik, çaresizlik ve umutsuzluk hissi de görülmektedir. 

Manik Depresif: Taban tabana zıt olan “mani” ve “depresif” duygudurumuna sahip kişilerde iki uçlu bozukluk ya da bipolar olarak da tanımlamaktadır. İki ayrı hastalık dönemlerinde görülen mani; coşkulu, taşkın ve enerjik bir ruh halini ifade ederken depresif ise üzgün olan, intihara kadar uzanabilecek depresyonu
tanımlar.  

Narsist: Yükseltilmiş özgüven ile kendilerini sürekli diğer insanlardan üstün görmesiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğuna sahip kişileri tanımlamak için kullanılır.  

Obsesyon: Takıntı anlamına gelir. Obsesyon; kişinin isteği dışında gelişen ve kişinin zihninde uzaklaştıramadığı fikir, düşünce ve dürtülerdir. 

Obsesif Kompulsif Bozukluk: Takıntılı düşüncelerin günlük hayatı, hatta yaşamsal aktiviteleri etkileyecek düzeye gelmesi sonucu ortaya çıkan ruhsal bir hastalıktır. 

Online Terapi: Online terapi, internet teknolojileri kullanılarak bireysel veya grup terapilerinin gerçekleştirildiği bir uzaktan psikolojik yardım yöntemidir. 

Otizm: Sözel veya sözel olmayan iletişimde güçlük yaşanmasıyla karakterize olan nörolojik ve gelişimsel bir bozukluktur. Otistik bireylerde sosyal beceriler son derece sınırlıdır, tekrarlayan davranışlar görülür ve konuşarak iletişim zor olabilir. 

Özgüven: Bireyin kendisine, yetenek ve becerilerine güvenmesi ve kendisini değerli görmesidir. Kendine güvenmek, kendi becerikliliğinin arkasında hayatın zorluklarını aşmak için yeteneklerine inanmaktır. Dışarıdan yardıma ihtiyaç duymadan kendine yetme (ve çoğu zaman düşmanlarına karşı savunma) yeteneğini ifade eder.  

Paranoid Kişilik Bozukluğu: Kişinin başkalarına ve çevresine karşı güvensizlik duyması ve kuşkuyla yaklaşması durumuyla bağlantılı olarak ortaya çıkan zihinsel sağlık sorunudur. Halk arasında paranoya olarak tanımlanan bu rahatsızlık kişinin sürekli olarak tetikte olacak şekilde hareket etmesine ve en ufak hareketten dahi şüphe duymasına neden olur.  

Rol Çatışması: Rol çatışması, aynı anda iki veya daha fazla rolden birisine uyulması ve diğerine uymanın zor olması söz konusu olduğunda ortaya çıkmaktadır. Birey aynı anda birden fazla rolü gerçekleştirmek durumunda kalmakta ve rol gereklerinden birisine diğerine oranla daha fazla uymaktadır.  

Stres: Anlık olarak ortaya çıkan, tehlikede hissettiren veya mücadele gerektiren olay ya da düşünce sonucu oluşan endişenin yarattığı duygusal, bilişsel ve fiziksel tepkidir. Strese yol açan tehlike gerçek veya gerçekdışı bir endişeye neden olabilir.  

Terapi: Terapi, insanların zihinsel süreçlerini ve duygularını anlamlandırabilmeyi sağlayan, psikolog ve danışan arasında iş birliği içerisinde yürütülen psikolojik tedavi sürecidir. 

Travma: Psikolojide travma; kişinin kontrolü dışında stresli, korkutucu ve başa çıkması zor olay veya olaylar yaşaması duygusal veya fiziksel yaralanma durumudur. Travmalar kişinin üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakabilir.  

Uzman Klinik Psikolog: Akıl sağlığı ve buna bağlı meydana gelen psikolojik rahatsızlıkların tedavi ve terapisinde önemli rol oynayan kişilerdir.  

Vajinismus: Cinsel ilişkiyle alakalı girişimlerde ya da ilişki esnasında yoğun bir şekilde korku ve kaygı yaşama durumudur. Vajina çeperinde meydana gelen kasılmalar cinsel ilişkiye engel olur ya da çok ağrılı geçmesine neden olur.   

Yeme Bozukluğu: Bireyin yemek yeme sırasında ya da sonrasında gerçekleştirdiği davranışlarda, duygu ve düşüncelerde meydana gelen psikolojik rahatsızlıktır. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi türleri bulunur.   

Zeigarnik Etkisi: 1920 yılında Bluma Zeigarnik tarafından deneyle keşfedilmiş bir kavramdır. Tamamlanmayan ya da yarım kalan işlerin, duyguların zihinde kalıcı olarak yer edinmesidir. Yarım kalan olaylara yönelik birey psikolojik olarak duygular beslemeye devam eder.